23 Temmuz 2013 Salı

Ramazan Düşünceleri / A.Vahap Akbaş

" Ramazan deyince " de bugün ; Şair ve Yazar Sayın , A.Vahap Akbaş'ın kaleminden Ramazan. Buyurunuz efendim ;


 RAMAZAN DÜŞÜNCELERİ


Bir Ramazana daha “merhaba” dedik.  Bu kutlu ayı karşılarkenki coşku, şenlik, çocukluğumun en renkli tablolarını oluşturur. Teravih için camilere koşuşan müminlerin ilk gecelerde, bir ağızdan, coşkuyla yeri göğü “Merhaba ya şehr-i Ramazan…” diye inletmeleri çocuk yüreğimi pır pır ettirirdi.  



Değişen hayat, beraberinde her şeyi değiştiriyor; tabii ki Ramazanları idrak ediş şeklimizi de. Yine de yüreğimdeki Ramazan coşkusunun azaldığını söyleyemem. Tersine, şuurla mayalanarak, derinleşerek arttı. Mahyaların, davulların, manilerin, ilahilerin, vaazların, masallı menkıbeli sohbetlerin, doğal gıdalarla bezeli zengin iftar sofralarının özlemini çekmiyor değilim. Ama bu, Ramazanlara mahsus bir özlem değil. Yitirilmiş hangi güzelliğin özlemini çekmiyoruz ki…
Aslında geride bıraktığımız her an, hasret diyarının rengine boyanıyor; ahlarla vahlarla anılanlara katılıyor.
 
Nitekim şimdi merhabalarla karşıladığımız bu kutlu ay da kaşla göz arasında geçmiyor ve özlemle, duygulanarak anacağımız “eski Ramazanlar” arasına katılmak üzere yol almıyor mu?



Halit Fahri Ozansoy, “Eski İstanbul Ramazanları”nda, bu ayın son gecelerini bakın nasıl anlatıyor:

“İç açan manzara gökyüzünde idi yalnız. Şehzade Camii’nin minareleri arasında ‘Elveda Ya Şehr-i Ramazan’ mahyası ışıldar ve yüreklere bu kutsal aya gelecek yıllarda da ‘Merhaba Ya Şehr-i Ramazan’ mahyası ile kavuşmak arzuları verirdi. Başka camilerde de “Elveda” ve “Elfirak” gibi mahyalar bu arzuyu dudaklarda dualarla ateşlerdi.”

Şimdi mahyalar azaldı. Ayrılık hislerimiz gökyüzüne ışıkla pek nakşedilemiyor. Ama teravih namazına gidenler, bu duygularının yanık müezzin seslerinde billurlaştığına şahit olabiliyorlar.

Ramazan ayı, hiç şüphe yok ki değerini bir ibadet ayı, rahmet ve gufran ayı olmasına borçludur. Kendisi için oruç tutan kuluna mükâfatını bizzat vereceğini müjdeleyen Allah, biz insanlara bu kutlu ayın önemini de bildirmiş oluyor. Şu damıtılmış söz, şu güzel hadis, orucun ve oruç ayı olan Ramazanın önemini ne güzel anlatıyor:

“Ademoğlunun her iyi işine fazlasıyla sevap verilir. Her iyiliğe karşılık olarak ondan yedi yüz misline kadar ecir bahşedilir. Ancak yüce Allah şöyle buyurmuştur: ‘Oruç bundan müstesnadır; çünkü o, yalnız benim içindir. O halde mükâfatını bizzat kendim vereceğim. Zira oruçlu, cinsi arzularını ve yiyip içmesini benim için terk eder.’ Oruçlunun iki sevinci vardır: Birisi orucunu açarken, diğeri ise Rabb’ına kavuşacağı anda duyacağı sevinçtir. Allah’a yemin ederim ki oruçlunun ağız kokusu, Allah nazarında misk kokusundan daha hoştur.”

Davulunu gümbürdeterek müminleri sahura kaldıran eski zamanların bekçi babası bu müjdenin idraki içindedir. O, Yalın bir avam diliyle şu dörtlüğe sığdırır bu hikmeti:

Buldu camiler ziyneti

Lâzım bu ayın hürmeti

Benim devletli sultanım

Buldu saimler devleti



Öyle ya, yukarıda zikrettiğimiz hadiste, oruçluların devlet bulduğu bizzat Yüce Allah tarafından müjdelenmiyor mu?

Mümin, kulluk görevini yaparken korku perdesini aradan kaldırmış, Müslüman gönlünün derinlik ve inceliğiyle ibadeti aşk ve şevkin potasında kaynatmış ve bu ayı bir “manevi eğlence” ayı saymıştır.

 “Gök kapılarının açılıp cehennem kapılarının kapandığı” ve “şeytanların zincire vurulduğu” bu bereketli aydan nasibini alabilenlere ne mutlu.


Dünyanın her tarafında bölünmüşlüğü, yoksulluğu, acıyı, zulmü derinden yaşayan Müslümanları da düşünerek  Mehmet Akif’in duasına “amin” diyelim:

Ya Rab, şu muazzam Ramazan hürmetine,

Kaldır aradan vahdete hail ne ise;

Ya Rab, şu asırlarca süren tefrikadan

Artık ezilip düşmesin ümmet ye’se.

Mademki verdin bize bir ruh-i nevin…

Ya rab, daha bir nefha-i te’yid insin!



Şu demek:

Allah’ım, şu muazzam Ramazan hürmetine, birliğimizi engelleyen ne varsa kaldır aradan. Allah’ım, asırlardır süren bu parçalanmışlıklar artık ümmeti ezip ümitsizliğe düşürmesin. Allah’ım, mademki bize yeni bir ruh verdin, onu destekleyen bir de  nefes indir.


ŞAİR / YAZAR :
A.Vahap AKBAŞ

HAZIRLAYAN : Ayşe D.

tunaydinayse@outlook.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder