Ramazan deyince'de bugünkü yazarımız sayın ; Adem Turan'ın kaleminden " Ramazan " buyurunuz efendim ;
Ne güzeldir Ramazan ayı; donatır evlerimizi ve sokaklarımızı
bereketiyle. Bahçeler yeniden açar renk renk güllerini, gül koksun nefeslerimiz
ve aydınlansın kalplerimiz diye. Bir kuş hafifliği kaplar oruç tutan bedenleri,
bir kar beyazlığı yayılır kirlenmiş yerlerine şehrin; ve bu beyazlık, bir gelin
gibi süslü ve taptaze kalmasını sağlar şehrin. Minarelere asılan mahyalar,
yakılan kandiller ise bu gelinliğin göz alıcı takıları gibi dururlar bir ay
boyunca âdeta:
“Onbir Ayın Sultanı”,
“Hoşgeldin Ya Ramazan”.
Kur’ân ayıdır Ramazan ayı, bir diriliş ayıdır; dirilir tüm
vakitleri insanın, sıyrılır uyuşukluktan ve tembellikten, esenlik saatleri geri
gelir oruçla.
Aydınlanır yeryüzü bu güzeller güzeli ayda. Melekler bölük
bölük inerler Kur’ân okunan evlere; nurla dolar evlerin odaları, gözler sevinç
yaşlarıyla, kalpler merhametle…
Hayır ve hasenâtta yarışan mü’min yüzlere ise, görülmedik
bir yumuşaklık yerleşir.
İyilik ve güzellik kuşları uçurulur evlerden evlere.
Hatimler indirilir, mukabeleler okunur camilerde.
İftar vakti yaklaşınca, oruçlu birisi geçer diye, sokağın tâ
başına bakılır hep; çünkü bilinir ki, “Kim
bir oruçluya iftar ettirirse, onun için aynen oruçlunun ecri(sevabı) vardır.”
Ah, ne heyecan vericidir o iftar vakitleri; mahallenin bütün
çocukları, birazdan patlayacak olan
ramazan topunu (ki, mutlaka yüksekçe bir yerdedir) beklerler merakla, diğer
gözler minarelerde yanacak olan kandillerde, kulaklar ise okunacak olan ezanlardadır.
Sonra patlar top, okunur ezanlar, kandiller yanar; bir
koşuşturmadır başlar çığlık çığlığa ve bir sevinç çocuk yüzlerde, evlere doğru…
Evlerdeki telâş ise görülmeğe değerdir, yüzlerdeki
mutlulukla birlikte…
Nasıl da bereketlidir iftar sofrası; eller açılır, duâlar
edilir, sanki göğe doğru bir yolculuğun başlangıcı gibidir o ân. Ve açılır
göğün kapıları, melekler sâf sâf dizilirler ‘hoş geldiniz ey Allah’ın
mü’minleri’ demek için…
Sonra, çocuklardan satın alınır oruçları evin büyükleri
tarafından; bu, daha da arttırır oruca olan ilgisini onların, yarın daha sıkı,
daha bir aşkla sarılacaklardır tuttukları oruca…
Ve yemeğe geçilir sonra, gün boyu yapılan ibadetin kalplere
vermiş olduğu coşku ile…
Ne güzeldir Ramazan ayı.
İç dünyasını açar mü’minlerin, genişlik ve güzellikler
kazandırır kalplere, evlere mutluluklar bahşeder. Bir içtenlik kaplar her yanı.
İnsanî olan ne varsa gelir yerleşir
mü’min yüzlere. Tıka basa yemenin ve içmenin yerini yardımlaşma alır; fakirler,
yoksullar ve yetimler görülür, gözetilir mü’minler tarafından; zekât ve
fitreler bu ayda verilir. Bereket taşar
her yandan: evlerden, sokaklardan, caddelerden; Allah’ın rahmeti bürür şehri,
bir uçtan diğer ucuna değin. Böylece huzur dolu günler başlar her mahalle ve
sokakta.
Şehir artık oruç ve rahmete teslimdir, şehir artık
mü’mindir.
Ne güzeldir Ramazan ayı.
Alıp götürür şehrin bütün kirini rahmetiyle. Kavga ve
kargaşa biter, fenalıklar en aza iner; oruç tutan mü’minler, o güzel insanlar,
ellerinin tersiyle iterler bütün kötülükleri “ben oruçluyum, ben oruçluyum..”
telkinleriyle. Ve şeytan, çılgına döner işte bu yüzden, çakılıp kalır yerine ve
kıpırdayamaz olur artık. Ramazan ayının, bu kutlu ayın çünkü
‘öncesi rahmet, ortası mağfiret, sonu ise cehennemden âzâddır, kurtuluştur.’
‘öncesi rahmet, ortası mağfiret, sonu ise cehennemden âzâddır, kurtuluştur.’
“Oruç bir siperdir ki,
kulum bununla ateşten korunur” buyruluyor bir Kudsî Hadis’te.
Yine, bir Hadis-i Şerif’te ise Peygamberimiz (s.a.v.) “Kim inanarak ve sevâbını Allâhü Teâlâ’dan
bekleyerek Ramazan-ı Şerîf gecelerinde ibâdetlerle meşgul olursa günahları af
olunur.” diye buyuruyor.
İbâdetler ayıdır Ramazan ayı.
Erkeğiyle, kadınıyla, çocuğuyla mahallenin nerdeyse
tamamının terâvih için camii ve mescidleri doldurduğu aydır. Huşû ile kılınan
terâvihler, getirilen salâvâtlar, söylenen ilâhiler nasıl da coşturur
Müslümanları. Gözler ışıl ışıl, yürekler gümbür gümbür, bir dayanışma ve sevgi
yumağı hâlinde muhabbetle dönülür evlere.
Muhabbet evlerde de sürer gider geç vakitlere değin.
Kitaplar, gazeteler okunur; günlük olayların kritiği
yapılır. İslâm âleminin hâli ortadadır, bunun için Ramazan ayının bütün
Müslümanlara hayırlar getirmesi temennisinde bulunulur, duâlar edilir. Bakışlar
dalgın, yürekler acı doludur…
Büyükler çay içerken, çocuklara da çerezler çıkarılır; bu,
onların hakkıdır çünkü.
Zorlu geçen bir günün ardından bu gerçekten de onların
hakkıdır…
Velhâsıl, ne güzeldir Ramazan ayı.
Gülleriyle, iftarıyla, sahuruyla, davullarıyla, rahmetiyle,
kandilleriyle, mahyalarıyla gelir. Gelir de yerleşir şehrimize bir gelin gibi…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder